Lütfi Can

Ü S T E L

ELOY ve EROF

elektronik referandum’ fenomenini ilk olarak, iyi hatırlarım, 1989 yılında düşünmüştüm. Günümüzden yaklaşık 15 sene kadar önce de ‘dadı’ adlı kitabımda bahsettim.

EREF, kısaca, parlamentolarda yapılan oylamaların, İnternet üzerinden halk kitlelerine yani seçmene açılması demekti. Diğer bir deyişle, seçilmişler, bu suretle denetlenecekti. Verecekleri istisnasız her karar için seçmen kitlelerinden onay almak zorunda olacaklardı.

ELOY yani ‘elektronik oylama’ ise bunun basit şekliydi. Seçimlerin, Nuh Nebi’den kalma sandık başında değil, İnternet üzerinden yapılması demekti. Dünya genelinde seçmenler, özellikle gelişmiş ülkelerde, çeşitli gerekçelerle sandık başına gitmeyi artık istemiyor. Demokrasinin beşiğinde bile, sandıklı seçimlere olan halk katılımı gittikçe azalıyor.

Futbol kulüplerinin taraftarlarından belli bir üyelik aidatı yahut ‘taraftarlık aidatı’ toplamaları aslına bakarsanız, yeni bir konsept değil. Ancak aynı zamanda, bu şekliyle, gerçekleşmesi de asla mümkün gözükmeyen bir konsept. Açıkçası, dar gelirli insan kitlelerini, taraftarı, küçük de olsa bir aidat ödemeye ikna edebilecek, bu yönde motive edebilecek bir uygulamaya ihtiyaç var. Mesela, kulüp başkanını, taraftar seçse nasıl olur? Milyonlarca taraftar… ve tabii İnternet üzerinden yapılan oylamalar yani ELOY yoluyla…

Ali TOS ve sevgili eşi Bahar Hanım, bakalım, taraftar kitlesini buna ikna edebilecek mi? Her taraftar, her ay düzenli biçimde $1 ödese, birkaç sene içinde 100 milyonlarca dolar toplamaları mümkün! En azından, teorik olarak…

Ve bakalım, Fenerbahçe, dünyanın en zengin spor kulüplerinden birine dönüştükten sonra, dünya çapında sportif başarılar da elde edebilecek mi?

Ha, aksiyon ve AŞK?
Elbette var!
Ya İTLİK?
O-hoo! Olmaz olur mu?
Ziyadesiyle!

Lütfi Can ÜSTEL